Dünyaca ünlü müzisyen Paul McCartney, yapay zeka şirketlerinin telif haklarını ihlal ettiğini öne süren küresel kampanyaya dikkat çekmek için kariyerinin en sıra dışı kayıtlarından birine imza attı. 83 yaşındaki usta sanatçı, neredeyse tamamen sessizlikten oluşan bir stüdyo kaydını yeni bir protesto albümünün içerisine ekledi.
Söz konusu kayıt, 55 saniyelik bant hışırtısı, kısa bir kapı sesi ve ayak sesleri, ardından 80 saniyelik kesintili bir sessizlik dinleyicileri karşılıyor. McCartney’nin bu “sessiz parçası”, yapay zeka şirketlerinin izinsiz veri kullanımı nedeniyle müzisyenlerin yaratıcılığının tehdit altında olduğun altını çizen bir mesaj niteliğini taşıyor.
Protesto albümü Is This What We Want? adıyla bu ayın sonunda plak formatında yayımlanacak. Albümde birçok sevilen ismin katkısının olduğu ifade ediliyor. Albümün parça listesi, hükümete yönelik açık bir mesaj içeriyor:
“İngiltere hükümeti müzik hırsızlığını AI şirketlerinin lehine yasallaştırmamalı.”

“ESERLERİMİZİ KORUYUN”
McCartney’nin çıkışı, İngiltere’de müzisyenlerin ve sanatçıların hükümete yaptığı telif çağrılarının en sesli olduğu döneme denk geldi. Sanatçılar, hükümetin yapay zeka modellerinin telifli müzik, metin ve görselleri izin almadan kullanmasına olanak sağlayacak yasal boşluklarla ilgili eleştiriler yapmaya devam ediyor.
Kampanyayı başlatan besteci ve telif hakkı savunucusu Ed Newton-Rex, hükümetin ABD merkezli teknoloji şirketlerinin çıkarlarını yerel yaratıcı sektörün önüne koyduğunu savunarak, “Hükümet, Britanyalı yaratıcıların değil, ABD’li teknoloji devlerinin sesine kulak veriyor.” dedi.
Kampanyaya destek veren diğer isimler arasında Sam Fender, Kate Bush, Hans Zimmer ve Pet Shop Boys gibi ünlü isimler de bulunuyor.
YARATICI SEKTÖR MÜ TEKNOLOJİ ŞİRKETLERİ Mİ?
İngiltere hükümeti, “metin ve veri madenciliği” için telif istisnası oluşturma fikrini gündeme getirerek tartışmaların her zamankinden daha fazla alevlenmesine neden oldu. Bu istisna, telif hakkı sahiplerinin içeriklerinin AI modellerinde kullanılmasına karşı aktif olarak vazgeçme (opt-out) yoluyla koruma sağlamalarını öngörüyor.

ABD yönetimi İngiltere’ye konuya ilişkin olarak açık baskı uyguluyor. Donald Trump, telifli içeriklerin eğitim verisi olarak serbestçe kullanılmasını savunarak şu ifadeleri kullanmıştı.
“AI, bu bilgi havuzunu izin almadan kullanabilmeli.”
Kate Bush, kampanyaya destek verirken korkusunu açıkça dile getirdi ve “Geleceğin müziğinde sesimiz duyulmazsa ne olacak?” ifadelerini kullandı.
Besteci Max Richter ise hükümetin önerilerinin “yaratıcıları yoksullaştıracağını” savunarak, “Bu yaklaşım, sanatı üreten insanların yerine otomatik üretim yapanları kayırıyor” dedi.
Senato üyesi ve yönetmen Beeban Kidron da hükümeti iki tarafı idare etmeye çalışmakla suçladı:
“Bu yaklaşım ne teknoloji sektörünü ne de yaratıcıları memnun ediyor. Yaratıcıların ekonomik çıkarlarına hizmet etmiyorlar.”
Bilim, İnovasyon ve Teknoloji Bakanı Liz Kendall’ın ekibi ise denge arayışında olduklarını, AI şirketleriyle yaratıcı sektörün görüşlerini bir araya getirmeye çalıştıklarına dikkat çekti.