ALO MESAM’dan arıyoruz...
Selamlar Ahmet Bey!
Bu sıralar neler var gündeminizde?
— Gündemimde her zaman olduğu gibi yeni projeler ve yeni fikirler var. MESAM’ın Vizyon dergisi için yaptığım bu röportaj, benim için oldukça önemli, çünkü meslektaşlarımla ve müzikseverlerle bağ kurmak her zaman ilham verici. Ancak, Türkiye’nin içinden geçtiği zorlu ekonomik ve sosyal süreçte, müzisyenler olarak ayakta kalmanın ne kadar güç olduğunu görmezden gelemeyiz.
Pandemiyle birlikte başlayan zorluklar, ekonomik dalgalanmalar ve artan maliyetler, sanatçıların üretim süreçlerini ciddi anlamda etkiledi. Konserlerin iptali, fiziksel albüm satışlarının azalması ve dijital platformlardaki gelir modellerinin yetersizliği, birçok meslektaşımızı maddi ve manevi olarak zor bir duruma soktu.
Bunun yanı sıra, Türkiye’de telif bilincinin henüz istenilen seviyeye ulaşmaması, sanatçıların emeklerinin karşılığını almasını daha da zorlaştırıyor. Eserlerimizin izinsiz kullanılması, telif haklarımızın yeterince korunmaması, müziğe yıllarını adamış sanatçılar için büyük bir hayal kırıklığına sebep oluyor. Ancak tüm bu zorluklara rağmen biz müzisyenler umudumuzu kaybetmiyor, üretmeye devam ediyoruz. Çünkü müzik, sadece bir meslek değil; aynı zamanda bir tutku ve hayatımızın ayrılmaz bir parçası.
Bu noktada, MESAM’ın telif haklarının korunması, sanatçıların bilinçlendirilmesi ve toplumda telif farkındalığının artırılması yönünde gösterdiği çaba büyük bir umut kaynağı. Mevcut yönetim, dijitalleşmenin getirdiği zorluklara karşı yenilikçi çözümler üretiyor ve sanatçıların haklarını savunmak için aktif bir şekilde mücadele ediyor. Geçmişin telafisi belki mümkün olmayabilir, ancak bu çabalar geleceğe dair güçlü bir motivasyon sağlıyor.
Peki müzikal olarak yeni projeler var mı? Albüm, tekli, klip?
— Ben de bu süreçte müzik üretmeye ve dinleyicilerimle buluşmaya devam ediyorum. Çünkü inanıyorum ki sanatın ve müziğin gücü, her türlü zorluğun üstesinden gelmemizi sağlayacak. Şartlar ne kadar zor olursa olsun, bizi yıldırmıyor; aksine, daha çok çalışmaya ve üretmeye teşvik ediyor. Umutla, inançla ve tutkuyla yolumuza devam ediyoruz.
Şu an bir albüm değil, tekli projeler üzerine çalışıyorum. Pandemiyle birlikte hayatımızda birçok şey değişti ve bu değişim, benim müzik üretim sürecimi de derinden etkiledi. Birçok müzisyen gibi ben de stüdyomu evime taşıdım ve bu durum, müziğe yaklaşımımı daha samimi ve kişisel bir hale getirdi.
Ev stüdyomda geçirdiğim her an, adeta müzikle yeniden bağ kurma fırsatı oldu.
