Yapay zekâ teknolojilerinin müzik üretim süreçlerine hızla entegre olması, telif hakları ve içerik sahipliği açısından önemli tartışmaları da beraberinde getiriyor. Bu dönüşümün merkezinde yer alan AI müzik platformu Suno, hem dikkat çekici büyümesi hem de karşı karşıya olduğu hukuki süreçlerle gündemde.
Kullanıcıların sadece birkaç komutla müzik oluşturabildiği Suno, sektördeki hızlı yükselişini yeni yatırım turuyla pekiştirdi. Şirket, Menlo Ventures liderliğinde yürütülen Seri C turunda 250 milyon dolar yatırım alarak 2,45 milyar dolar değerlemeye ulaştı. Yatırımcılar arasında Nvidia’nın girişim kolu NVentures gibi küresel teknoloji liderlerinin bulunması, yapay zekâ odaklı müzik üretiminin geleceğine duyulan güveni ortaya koyuyor.
Suno, ücretsiz planın yanı sıra aylık 8 ve 24 dolarlık abonelik seçenekleri sunuyor. Ayrıca Eylül ayında profesyonel içerik üreticilerine yönelik özel bir sürümü piyasaya çıkardı. Şirket, yıllık 200 milyon dolar civarında gelir elde ettiğini de kamuoyu ile paylaştı.
Platformun hızlı büyümesi, müzik sektöründeki büyük oyuncuların tepkisini de beraberinde getirdi. Sony Music Entertainment, Universal Music Group ve Warner Music Group, Suno’nun telif hakkı koruması altındaki müzik materyallerini izinsiz eğitim verisi olarak kullandığı iddiasıyla dava açtı.
ABD’de yapay zekâ eğitimi için içerik kullanımına ilişkin hukuki çerçeve henüz netlik kazanmış değil. Bu nedenle benzer davalar çoğunlukla lisanslama süreçleriyle çözüme kavuşturuluyor. Nitekim geçtiğimiz ay Universal Music Group ve Udio arasında bu yönde bir anlaşmaya varılmıştı.
Suno daha önce Danimarka’daki Koda ve Almanya’daki GEMA ile de benzer gerilimler yaşamıştı. GEMA’nın bu ay OpenAI’ye karşı kazandığı dava, yapay zekâ eğitim verilerinin telif hukuku açısından nasıl değerlendirilmesi gerektiğine dair önemli bir emsal niteliği taşıyor.
Suno’nun büyümesi ve kullanıcı tabanının organik şekilde genişlemesi, yatırımcıların hukuki riskleri ikinci planda değerlendirmesine yol açıyor. Yatırımcılar, platformun yaratıcı süreçleri demokratikleştirdiğini ve kullanıcıların bir fikir yazarak tek tuşla müzik üretebilmesinin yeni bir dönüşüm dalgası yarattığını vurguluyor.
Yapay zekâ teknolojilerinin müzik sektöründeki yeri, özellikle eğitim verisi konusundaki hukuki belirsizliklere rağmen hızla güçleniyor. Sektör paydaşları için hem büyük bir fırsat hem de dikkatle yönetilmesi gereken riskler barındıran bu süreç, müzik üretim ve tüketim dinamiklerini yeniden şekillendiriyor.
Suno örneği, yapay zekâ destekli müzik üretiminin sektör üzerindeki etkisini ve telif hakları tartışmalarının önemini gözler önüne seren çarpıcı bir vaka olarak öne çıkıyor.
Türk müziğinin unutulmaz ismi Kayahan’ın 1991 yılında yayınlanan klasik eseri “Yemin Ettim”, geçen haftalarda Bahadır Tatlıöz ve Çağan Şengül yorumuyla yeniden hayat bulmuş ve ilk versiyonu büyük beğeni toplamıştı. Efsaneleşen şarkı, şimdi bu başarılı yorum ve akustik bir atmosferde yeniden müzikseverlerle buluşuyor.
devamı