Pop müzik dünyasında güçlü sesi, duygusal şarkı sözleri ve sıra dışı kişiliğiyle tanıdığımız Yusuf Güney, bu kez sadece müziğini değil, hayata bakışını, spiritüel yönlerini ve gelecek hayallerini de bizimle paylaştı. “Aşka İnat” gibi milyonların diline düşen bir şarkının arkasında nasıl bir hikâye olduğunu, ilham kaynaklarını, kurmayı hayal ettiği ütopyayı ve evrensel mesajını samimi bir dille anlattı.
Kimi zaman frekanslardan, kimi zaman dolunaydan ilham alan bir sanatçının iç dünyasına yakından bakmak istiyorsanız, bu söyleşi tam size göre.
YUSUF GÜNEY İLHAMI NEREDEN ALIR?
“Nefes alan her şeyden... Görülenlerden ve görülemeyenlerden. Bazen bir sandalye bile ilham verebilir. Bazen bir dolunay. Hatta bazen telefonumun ekranı bile. Titreşimsel olarak bakarsanız, her şeyin bir frekansı vardır. Bizler frekanslardan ibaretiz. Müzik de zaten titreşimin kendisidir.”
EVRENSEL BİR MESAJIN OLSA NE OLURDU?
“İnsanlar tek başına... Gerçek mutluluğu içeride aramalı. Dışárda değil. Evinde sevgi olmayanın dışárda da merhameti olmaz. Çok şey biriktirmeyin. Öldükten sonra selam bile vermediğiniz insanlar malınıza ortak olur. Hayat kısa. Paylaşın. Sevin. Kendiniz olun. Ve yaratıcının sonsuz bir varlık olduğunu asla unutmayın.”
YUSUF GÜNEY BİR ÜLKE KURSA NASIL BİR YER OLURDU?
“Böyle bir hayalim hep vardı. Milattan Sonra 2150 adlı kitabımda da bu ütopyadan bahsetmiştim. Para yerine enerjiyle yönetilen, sınırların olmadığı, çakraların aktif olduğu, herkesin birbirine saygılı olduğu bir toplum... Bilgi için yaşayan insanlar. Koşabilen, uçabilen, düşünebilen bir toplum.”
YENİ PROJELER, YENİ UFUKLAR
“Yeni şarkılar yapıyorum, ama aynı zamanda Kilyos’ta bir beach açtık. Orada hem müzik etkinlikleri olacak, hem de farklı konseptlerde projeler... Bir müzikal projem var mesela. Ayrıca farklı lehçelerde, aksanlarda şarkılar söylemek istiyorum. Sevenlerimizi bu tarz bir tarihsel konsept içinde bir araya getirmek gibi bir hayalim var.”
AŞKA İNAT ŞARKISI BİR DÖNEMİN MANİFESTOSU MUYDU?
Aşka İnat, bir dönemin manifestosu gibiydi diyebiliriz. Özellikle o dönemde çıkan birçok popüler şarkıya rağmen bu şarkı farklı bir etki yarattı.
Yusuf Güney, bu şarkıyı yazarken hissettiklerini şöyle anlatıyor: “Her şarkının bir yaşanmışlık hikayesi bazen oluyor, bazen olmuyor. Ama bu, yaşanmış bir hikâyeye sahipti. Aşkın içinde aşka inanan bir arkadaşımın, Atasoy Elinde’nin yazdığı sözlerden doğdu. Biz Rafet El Roman ile birlikte müziğini yaptık ve üçlü bir düet olarak ortaya çıktı. O dönem çok neşeli, eğlenceli, kıpır kıpır
bir zamandı. Bu enerjisiyle de dinleyenlerin hafızasında yer etti.”
YAŞANMIŞLIKLAR, ŞARKILAR VE SİSTEM
“Bize başarı getiren şey bu yaşanmışlıklar oldu. Tabii bu şarkıların
arkasında 10’a çıkan bir söz yazarı olan Eren Kardeş’in de katkısı var.
Aslında ona sormak lazım, neler yaşamış da yazmış bu sözleri...”
YUSUF GÜNEY’İN KEŞFEDİLMEMİŞ TARAFLARI
“Renkli kişiliğim biliniyor ama herkesin bilmediği taraflarım da var. Spiritüel alanda da ilgiliyim, hatırlamayla ilgili, maddenin yapısıyla ilgili konulara da çalışıyorum. Müziğin yanı sıra kendimi bu alanlarda da geliştiriyorum.”
UZAYA TEK BAŞINA GİTSEN, YANINA HANGİ ŞARKIYI ALIRDIN?
“Sonsuzluğa... adlı bir şarkı yazdım. O olurdu. O şarkı, ruhun yolculuğuna
eşlik edebilecek derinlikte.”
MESAM HAKKINDAKİ GÖRÜŞLERİNİZ NELERDİR?
“MESAM’ı takip ediyorum. Güzel işler yapıyorlar. Emek veriyorlar.
Güzel yönleri çok. Evrenin başka yerlerinden bile takip ediyoruz.”