MESAM Mutfağı / Uluslararası İlişkiler

Bir yandan dünya haritası üzerinde veri akışlarını takip ediyor, diğer yandan müziğin sınır tanımayan yolculuğunda telifin izini sürüyorlar. Bugünkü durağımız: MESAM Uluslararası İlişkiler Birimi.

Bir yandan dünya haritası üzerinde veri akışlarını takip ediyor, diğer yandan müziğin sınır tanımayan yolculuğunda telifin izini sürüyorlar. Bugünkü durağımız: MESAM Uluslararası İlişkiler Birimi. Bu birimin yetkilisi olan Furkan Rasim Kurtuluş’la, birimin görevlerinden işleyişine, günlük dil kullanımından uluslararası lisanslara kadar birçok konuyu konuştuk. Buyurun, kulise buyurun...

Birimin Görev Tanımı:

“Dünya ile Telif Bağlantımız”

 

Uluslararası İlişkiler Birimi, adından da anlaşılacağı gibi, MESAM’ın dünyaya açılan kapısı. CISAC, BIEM, WIPO, UNESCO gibi küresel kurumlarla olan iletişimden, yurtdışından gelen teliflerin dağıtım süreçlerine; yurtdışına gönderilecek ödemelerin takibinden, dijital lisans anlaşmalarına kadar oldukça geniş bir görev tanımı var. Bir başka deyişle: “Bir telif dünyanın öbür ucunda doğsa, burada yankısını bulur.”

 

4 Kişilik Dinamik Kadro

Birimde toplam 4 kişi görev yapıyor. 

İş bölümü de oldukça net:

 

• Yurtdışından gelen teliflerin yönetimi

• Yurtdışına gönderilecek bedellerin takibi

• Uluslararası yazışmalar ve iletişim

• Dijital platform lisanslamaları

• Dokümantasyon ve arşiv süreçleri

 

Her bir çalışan birden fazla alanda sorumluluk üstleniyor; bu da onları her an sahada, sürekli aktif tutuyor.

 

Telif Talebi Gelirse Ne Olur?

 

Telif talebi geldiğinde işler hızlanıyor. Talebin MESAM üyesinden mi, yoksa kardeş bir meslek birliğinden mi geldiği ilk ayrım noktası.

 

Eğer bir üyemizden geldiyse: Kullanım bilgisi kontrol ediliyor,  ilgili yabancı birlikle iletişim kurulup, gerekmesi halinde talep oluşturuluyor, ödeme takibi gerçekleştiriliyor. Yok, eğer yabancı bir birlikten geldiyse: MESAM içindeki diğer birimlerle bilgi alışverişi yapılıyor, ilgili detaylar toplanıyor, ve ilgili birlik bilgilendiriliyor.

 

İngilizce, İspanyolca, Telifçe!

 

“Dil bilmek yetmez, telifçe bilmek gerekir.” diyor

Furkan Bey ve ekliyor:

 

“İngilizce bizim ana iletişim dilimiz. Ama İspanyolca da birçok kardeş meslek birliğiyle olan yazışmalarımızda çok önemli; çünkü bu sayede ana dili İspanyolca olan tüm ülkelerle en aktif şekilde iletişim kuruyoruz. Bir telif hakkının detayına girmek, o dilin sadece kelimelerini değil, kültürünü de bilmeyi gerektiriyor.”

 

Uluslararası evraklarla çalışan ekip için dil sadece bir iletişim aracı değil; günlük işin ta kendisi. Bu yüzden ekip, yakın gelecekte de dil etkinliğini artırmayı hedefliyor.

 

Türk Müziği Yurtdışında Nasıl Korunuyor?

 

MESAM, aktif bir telif ekosistemi olan tüm ülkelerdeki meslek birlikleriyle temsil sözleşmeleri imzalamış durumda. Bu da şu anlama geliyor: Eğer bir MESAM eseriniz Almanya’da, Fransa’da, ya da Arjantin’de kullanıldıysa, oradaki meslek birliği bu kullanımı tespit edip bedelini MESAM’a gönderiyor. Ve elbette bu süreç sıkı bir takip gerektiriyor.

 

Dijital Lisanslama: Telifin Geleceği Burada

 

Çok-bölgeli dijital platformlarda MESAM’ın uzun zamandır doğrudan lisanslama sistemiyle ilerlediğini belirten Furkan Bey, bu sistemin hem şeffaf hem de hızlı olduğunu vurguluyor. Yani, Spotify’da, Apple Music’te, ya da YouTube’da bir eseriniz yurtdışında çalındıysa, o kullanımın telif bedeli aracı beklenmeden doğrudan MESAM’a ulaşıyor. Bu yüzden MESAM, merkezden lisanslanan mecra ve ülke sayısını her geçen gün artırmaya yönelik çalışmalarına devam ediyor.

 

 Telifler Ne Zaman Ödeniyor?

 

Yurtdışından gelen teliflerin ödeme süreci, MESAM’a ulaştığı anda başlıyor. Raporda belirtilen detaylar kontrol ediliyor, eser sahipleriyle eşleştiriliyor ve bekletmeden, her ay yapılan dağıtımlarla üyelerimize ulaştırılıyor.

 

Furkan Bey bu noktada gülümsüyor:

“MESAM üyelerinin yurtdışındaki telifleri için fazladan bir şey yapmasına gerek yok. Biz her adımı takip ediyoruz.”

İlginizi Çekebilecek İçerikler